1. Edat dalgın, kendini tamamen vermiş, bütün düşüncesini bir şey üzerinde toplamış (başka şeyin farkında değil).
kitaba dalmış olmak Fiil
borca batmış Sıfat
tam sükûnet içinde
barış içinde
düşünceye dalmış
borca batmış olmak Fiil
(piyasanın) kriz içinde olmak Fiil
borca batmış olmak Fiil
çamura batmış olmak Fiil
içine çekilmek Fiil
başı büyük belada olmak
müşkül durumda olmak Fiil
güçlük içinde olmak Fiil
başı dertte, şaşkınlık içinde.
He's been in deep water ever since he got fired from his job.
başı dertte, sıkıntılı/müşkül durumda.
in smooth water
Brit.- argo (gaileden sonra) dertsiz,
pürüzsüz, meselesiz, gailesiz, yolunda.
in low water:
Brit.- argo parasız, meteliksiz.
şaşkınlık içinde
başı dertte
kış ortasında.
the deep of winter: karakış.
deep into the night: gecenin ilerlemiş saatlerinde,
gecenin geç vaktinde.
büyük ekonomik kriz
başı dertte